Merinos Tekstil Müzesi yolcuğumuz, Merinos koyununu tanımakla başladı. Hepimiz birer merinos koyunu olup çitlerin arasından kaçmaya çalıştık. Ardından koyunlarımızın kıvırcık ve uzun tüylerini kırparak yıkanması için makineye gönderdik. Kurutma işlemini tamamladıktan sonra Tops" ların olduğu makinelerin yanına gidip yünlerimizin sarılmasına yardımcı olduk. Ne kadar ağırlıkta olduklarını öğrenip, gerçek bir ipe dönüşme hikayesini dinledik. Müzede ki gerçek bir yüne dokunup, dokusu ve kokusuna baktıktan sonra çocuklarımızın çok dikkatini çeken laboratuvar bölümüne geçtik. Mikroskobun ne için kullanıldığını ve iplere nasıl renk verildiğini burada keşfettik. Dokuma makinesinin mekik yardımı ile ipleri nasıl kumaşa dönüştürdüğünü inceledik. Ardından terzi bölümüne geçerek, çok eski bir makas, hesap makinesi ve gaz lambasını gözlemledik. "Çiçeklerin Düğünü" sergisinde yer alan kozalardan ve kumaşlardan yapılmış 3 boyutlu çiçekler bizi çok şaşırttı. Hologram sunumu ise görülmeye değerdi. Müze çıkışı koyun müzesinde çok eğlendik diyaloglarına çok güldük